Elazığ zor günler geçiriyor. Aslında bir çok kulüp maddi anlamda zor günler geçiriyor. Durumu ağır olanlar ve sıkıntıyı şimdilik ayakta geçirenler var. Elazığ'da sıkıntı üst seviyede. Topçularının lisans sorunu son anda çözüldü.
Bülent Hoca adeta toplama takımla Fenerbahçe'den bir puanı aldı. Öyleahım şahım, göze hoş gelen bir futbol oynamadı. Bir kere geldi golünü attı, puanı aldı.
Saha dışındaki sorunlar ne olursa olsun, sahada 11 kişi oluyor ve becerilerini yuvarlak cisimle kim daha iyi sergilerse istediğini alıyor. Elazığ'da öyle yaptı ve sıkıntıları sahanın dışında bıraktı, istediği puanı aldı. Belki de Elazığspor'lu oyuncuya çarpan toptan sonra hakem oyunu durdursa skor farklı da olabilirdi. O pozisyonda Tolga Özkalfa'nın oyunu durdurması gerekirdi.
Fenerbahçe bir türlü takım olamıyor. Özellikle defanstan başlayacak olursak, Bekir-Egemen ikilisi olmuyor. Emre, mumla değil mumlarla aranacak gibi. Mehmet Topal'ın zamana ihtiyacı var, kafası karışık gibi. Gökhan Gönül'ün acilen sahaya dönmesi lazım. Geriden forvete destek vermezseniz forvet ne yapsın. Gerisi sorunlu olunca bu durum ileriye de yansıyor.
Takım olamamanın yanında dikkat dağınıklığı, motivasyon eksikliği gibi bir durum da var. Takım taktik desteğin yanında iyi bir motivasyon desteğine ihtiyaç duyuor bize göre. Futbolcuların kafayı toparlayıp maçlara konsantre olması lazım. Geçtiğimiz yıl yaşanan sıkıntılı süreç çok iyi bir motive aracı olmuştu. Bu yıl o kadar güçlü motive edici durum yok. Artık sadece futbol konuşulacak. Bu geçiş sürecinin futbolcuların kafasında çözülmesi gerekir.
Biz böyle düşünüyoruz ama elbette takım içindeki durumu en iyi Aykut Hoca bilir. Çözümü de en kısa zamanda bulacaktır. Yoksa homurdanmalar başladı mı rahat vermez.
Fenerbahçe, Spartak Moskova deplasmanından en iyi sonucu alıp dönmeli ve burada işi bitirip Şampiyonlar Ligi'ne adını yazdırmalı. Yoksa rahat yüzü göremez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder